ÖNCE LİYAKAT
“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu” Ayeti kerimesinden hareketle, her işin mutlaka erbabı vardır. Tüm ilim ve bilimlerin varlık sebebi ise, her işin erbabını eğitmek ve yetiştirmek içindir.
İlkçağdan itibaren insanoğlu yeryüzünü kendisine yaşanacak yer olarak imar etmeye başlamış ve asırlar geçmiş olmasına rağmen bu uğurda çalışmaları her gün artarak devam etmektedir. Çağlar değiştikçe ihtiyaç odaklı çalışmalara girişen insanlar, alanında uzmanlaşan elemanların katkılarıyla hedeflerine ulaşmanın gayreti içerisindedir.
Ancak işin önemini anlayamayan, eğitim, deneyim, performans bir kenara atılarak işe eleman değil elemana iş ayarlama peşinde koşan yetkili ve etkili zümrelerin ne yazık ki birlikte yaşadıkları topluma ve devletine de bir katkılarının olmadığını fevkalade görmemiz mümkündür. Küçük bir işletme olan çay ocağından tutun Devletin kurum ve kuruluşlarına eleman seçiminde, itina gösterilmediği zaman, ülkenin geleceğinin aydınlık olması düşünülemez. İş ehline verilmediğinde, otur kıyameti bekle buyuran Hz. Muhammed (SAV) Efendimizin uyarısı da aslında kurum ve kuruluşların selameti açısından üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir yol haritası olması gerektiğine inanıyoruz.
Dolayısıyla tüm kurum ve kurumlara eleman seçiminde yandaşlığın, partizanlığın, mezhep ve meşrepçiliğin, ırk ve sendikal referansın bir tarafa bırakılıp, liyakatin esas alınması cihetine gidilmesi lazım.
Unutmayalım! Liyakatsizliğin baş gösterdiği kurumlarda idareciler güvenilirliğini yitirir, verimlilik düşer, personelin moral ve motivasyonu olumsuz etkilenir. Daha kısası yöneticiler tartışılır hale gelir.
Sadece belli kurumlara özgü olmayıp kamu personel sisteminin neredeyse tamamına yerleşmiş olan liyakatsizlik, kayırmacılık, tarafgirlik, malesef bürokrasinin en büyük sorunu haline gelmiştir.
Tüm Memur-Sen Konfederasyonu ve Diva-Sen ailesi olarak diyoruz ki; ÖNCE LİYAKAT